Yıldırım, yaptığı açıklamada, Doğa Koleji’nde öğretmenlerin 3 aydır maaşını alamadığını anımsattı. Özel eğitim kurumlarındaki kar baskısının, öğretmenleri de çiğnediğine dikkat çeken Yıldırım, şöyle devam etti:
“Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un ‘sıkı denetim’ sözüne rağmen, özel eğitim kurumlarındaki öğretmenlerin payına sigortasız, mobbinge maruz kalarak çalışma ve sendikasızlaştırılma düşmüştür. Ekmeğin aslanın ağzında değil midesinde; liyakatın ise çok eski zamanlarda kaldığı şu günlerde, özel eğitim kurumları, öğretmenleri adeta modern zamanın köleleri saymaktadır. Bu kurumlardaki birçok öğretmene, öğretmenlik haricinde kayıt, danışma ve tanıtım personellerinin yapacağı işler yaptırılmakta, mesai kavramı öğretmen yorgunluktan bitap düşünceye dek esnetilmektedir. Fazla mesai, hak talebi, yargıya başvuru gibi mekanizmaların işlemediği bu kurumlar, iktidardan aldığı güçle öğretmenliğin itibarını hiçe saymaktadır. Bilinmelidir ki bu alçak mekanizma sadece öğretmenlerin sorunu değildir. Çocuğunu emin ellere teslime etmek isteyen, onun için güzel bir gelecek uman her veli, o çocuğun özündeki hamuru yoğuracak olan öğretmenin koşullarına dair de bilgi sahibi olmalıdır. Esaret altında iyi bir üretim olsaydı, dünyanın en iyi fabrikaları hapishaneler olurdu. Bir veli, çocuğunun aklına, geleceğine yoldaş olan bir öğretmenin, en başta çocuğunun geleceği için, sömürülmesine karşı çıkmalıdır.
Doğa Koleji'nde velileri çocuğunu okula yazdıran değil, inşaat şirketinden hisse alan insanlarmış gibi muamele görmesi, öğrencilerin yaşadığı mağduriyet, eğitimcilerin itildiği çaresizlik bir kez daha eğitimin neden bir kamu hizmeti olarak kalması gerektiğini göstermiştir. Doğa Koleji'nde yaşanan sürece Milli Eğitim Bakanlığı derhal müdahil olmalı ve mağduriyetleri gidermelidir. Özel okulların Milli Eğitim Bakanlığı'nca yürütülen yönetmelik hükümlerince yönetilmek zorunda olduğunu, yaşanılan mağduriyetler konusunda MEB'in de tam sorumlu olduğunu vurguluyoruz.”
e-Haber Ajansı (e-ha)