Tarihin Karanlık Deneyi: II. Frederick'in Bebekleri Sessizliğe Mahkum Eden Vahim Girişimi
Yüzyıllardır süregelen "insan doğuştan hangi dili konuşur?" sorusu, tarihin derinliklerinde yankı bulan acımasız deneylere zemin hazırladı. "Dil yoksunluğu deneyleri" olarak adlandırılan bu tüyler ürpertici girişimlerin en çarpıcısı ise Kutsal Roma İmparatoru II. Frederick'e ait.
Rivayetlere göre, bebeklerin ilk sözcüğünün Frigce'de "ekmek" anlamına geldiği yönündeki inanışı sorgulayan Frederick, bu merakını gidermek adına akıl almaz bir yöntem denedi. Kaynaklara göre, İmparator, tam 50 yeni doğmuş bebeği ailelerinden zorla ayırarak dış dünyayla her türlü dilsel iletişimin kesildiği bir odaya kapattırdı.
Frederick'in beklentisi, bebeklerin ilk olarak İbranice konuşmaya başlayacakları yönündeydi. Ancak deneyin seyri, trajik ve beklenmedik bir sonuca doğru ilerledi.
Bebeklerin yalnızca temel fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak üzere görevlendirilen bakıcıların, onlarla herhangi bir sözlü ya da görsel iletişim kurması kesinlikle yasaktı. Bebekler sadece beslendi ve temizlendi, ancak en ufak bir sevgi, ilgi veya insan temasından mahrum bırakıldılar.
Deneyin dehşet verici sonucu ise kısa sürede ortaya çıktı. Dört ay gibi kısa bir zaman zarfında, o minik bedenler hayata veda etti. Bilim insanları, bu trajik kaybın nedenini, bebeklerin sevgi ve ilgi eksikliği olarak açıkladı. İddiaya göre, sevgi görmeyen bebeklerin beyinlerindeki "hipokampus merkezi", onların bu dünyada istenmediklerine dair bir sinyal gönderdi ve bu durum kaçınılmaz sonu hazırladı.
II. Frederick'in bu acımasız deneyi, dillerin kökenine dair bilimsel bir yanıt sunmaktan ziyade, insan olmanın en temel gereksinimlerinden birini, sevgi ve ilginin yaşamsal önemini dehşet verici bir şekilde gözler önüne serdi. Tarihin karanlık sayfalarında yerini alan bu olay, bilimin etik sınırlarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
e-ha Zeki Güzel/Muğla