Kurum, İspanya'nın Madrid kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 25. Taraflar Konferansı (COP25) kapsamında Birleşmiş Milletler İnsan Yerleşimleri Programı (UN-HABİTAT) tarafından düzenlenen "Kent Yoksullarının İklim Direncinin Artırılması: En Kırılgan Kesimleri Hedefleyen Yeni İşbirliği Yaklaşımı" konulu panelde katılımcılara hitap etti.

IFEMA Fuar Merkezi'ndeki Türkiye standında düzenlenen panelde Kurum, şehirlerde binalardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının nasıl azaltılabileceği, düşük emisyonlu ulaşım seçeneklerinin nasıl yaygınlaştırılabileceği, yerel aktörlerin finans kaynaklarına erişimlerinin nasıl artırılabileceği konularının panelde ele alındığını belirterek, "Bu çalışmaların dünya şehirlerine iklim değişikliğiyle ilgili katkı sağlayacağına gönülden inanıyorum" diye konuştu.

İklim değişikliğinin son yıllarda uluslararası gündemi meşgul eden en önemli konulardan biri haline geldiğini vurgulayan Kurum, "İklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan olumsuzluklar göçleri, yer değiştirmeleri ve nihayetinde çatışmaları gün geçtikçe daha fazla tetiklemektedir" ifadelerini kullandı.

İklim değişikliğinin ekonomik etkilerinin yanında sosyal ve kültürel yansımalarının da tecrübe edildiğine dikkati çeken Kurum, bu değişiklikten en fazla kentlerin altyapısı, sosyal donatıları ile değişikliğe karşı dirençli olmayan bölgelerde yaşayan kent yoksullarının etkilendiğini söyledi.

Bakan Kurum, şöyle devam etti:

“Farklı dillere sahip olabiliriz, farklı dinlere mensup olabiliriz, kıyafetlerimiz, saç rengimiz, ten rengimiz farklı olabilir ancak hepimiz aynı yerde yaşıyoruz. Dünyanın geleceği bu anlamda hepimizi çok çok yakından ilgilendiriyor. Bugün baktığımızda batıdan doğuya, kuzeyden güneye dünyanın her yerinde oldukça büyük dramlar, acılar yaşanıyor. Bizler bir an önce harekete geçmezsek, somut önlemleri hayata geçirmezsek ağırlaşan iklim koşulları karşısında yaşam şartlarının daha da kötüleşmesi maalesef kaçınılmazdır.”

e-Haber Ajansı (e-ha)