Eğitim Sen’den yapılan açıklamada, Aladağ davasında, yangında sorumluluğu olanlara verilen cezalar yetersiz kalırken, olayda doğrudan ve dolaylı olarak ihmali bulunan bütün kamu görevlilerinin de cezalandırılmadığı belirtildi. Aladağ’da yaşamını yitiren çocukların iktidarın kamusal ve laik eğitime yönelik tasfiye adımlarının kurbanları oldukları vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
“Milli Eğitim Bakanlığı, yargı kararlarına meydan okuyarak dini vakıf ve cemaatlerle ‘işbirliği protokolü’ yapmayı sürdürmekte, devlet okullarına aktarılması gereken kaynaklar özel okullara, çeşitli dini vakıf ve derneklerin okulları ve yurtlarına aktarılmaktadır.
Aladağ’daki gibi acıların bir daha yaşanmaması için MEB görev ve sorumluluklarını tarikatlara ve cemaatlerle paylaşmaktan vazgeçmeli, kamu kaynakları devlet okullarına aktarılarak okul ve yurt ihtiyacı karşılanmalıdır. Öğrencilerin sağlıklı ortamlarda, güvenilir şekilde barınması devletin asli görevidir. Yapılması gereken bu denetimsiz yurtların kapatılarak; sağlıklı, güvenilir ve yeteri kadar kamusal yurt açmak, böylece öğrencilerimizi tarikat ve cemaatlere mahkûm etmeden kamuya ait yurtlarda barınmalarını sağlamaktır. Bunun için öncelikle kamusal eğitim hakkı güçlendirilmeli, kamunun sorumluluğunda olan eğitim hizmetlerinin dini vakıf ve derneklere, özel öğretim kurumlarına devredilmesinin önüne geçilmelidir.
Yıllardır siyasi hesaplar peşinde koşanların, kamusal eğitimi adım adım tasfiye edip, eğitim alanını dini vakıf ve derneklerin faaliyet alanı haline getirilmek istenmesine karşı hukuksal ve örgütsel anlamda her türlü mücadeleyi sürdüreceğimiz bilinmelidir.”
e-Haber Ajansı (e-ha)