Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 3. Türkiye Tarım Orman Şurası’na katılarak bir konuşma yaptı. 18 Kasım’da başlayan şura boyunca Türk tarımı ve ormancılığıyla ilgili son derece verimli, kapsamlı tartışmalar yapıldığını belirten Erdoğan, “15 yıl aradan sonra ‘Ortak Akıl Buluşması’ temasıyla düzenlenen şûrada sektörün tüm paydaşları görüşlerini, eleştirilerini ve geleceğe dair önerilerini özgür bir şekilde ifade etme imkânı buldu” dedi.
Oluşturulan 21 ayrı çalışma grubunda, bitkisel üretimden hayvan sağlığına, desteklemeden gıda güvenliğine, orman hukukundan balıkçılık ve su ürünlerine, tarımda teknolojik dönüşüme kadar çok geniş bir yelpazede kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirlendiğini kaydeden Erdoğan, “Ayrıca ülkemiz tarım ve ormancılığını geliştirmek, sıkıntılarına çözüm bulmak için şûraya 50 binin üzerinde görüş iletildi. Bunun yanında 81 ilde düzenlenen toplantılara sektörle ilgili 7 bini aşkın insanımız katıldı. Bu özellikleriyle 3. Tarım ve Orman Şurası, şimdiye kadarki en geniş katılımlı şûra olarak kayıtlara geçti” açıklamasında bulundu..
“Geçtiğimiz asırda yer altı kaynakları için yürütülen mücadelenin aynısı, bugün tarım alanlarının ve su kaynaklarının kontrolü için veriliyor” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gelişmiş ülkeler, gıda güvenliklerini ve geleceklerini garantiye almak için olağanüstü çaba harcıyor. Tarım arazisi ve su kaynakları bakımından zengin birçok Afrika ve Güney Amerika ülkesinin istikrarsızlıkla boğuşmasının sebeplerinden birisi budur. ‘Ambarın anahtarı kimin elindeyse, güç de onun elinde olur’ derler. Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de, bir milli güvenlik meselesi hâline gelmiştir. Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak en az savunma sanayiinde dışa bağımlılık kadar tehlikelidir. Kıtaların ve çıkar mücadelelerinin kesiştiği bir bölgede yer alan bizim gibi bir ülke için bu asla göze alınamayacak bir risktir. Tarım politikalarımızı işte bu gerçeklerin üzerine bina ediyoruz. Ülkemiz için güvenlik riski oluşturacak hiçbir adıma şimdiye kadar müsaade etmedik, asla da müsaade etmeyeceğiz.”
e-Haber Ajansı (e-ha)