ANKARA (e-ha) – HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesine ilişkin, “Şu haliyle maalesef bakanlık bütçesi, nereye gittiği belli olmayan transferler ve görev zararları bütçesi. Bu harcamaların nereye yapılacağının halka açıklanması gerekiyor” dedi.

Kerestecioğlu, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bütçesi görüşülürken eleştirilerde bulundu. “Biz buraya her şeyden önce sizden kadınların nafaka hakkına dokunulmayacağının ve İstanbul Sözleşmesinin gereklerinin tereddütsüz yerine getirilmesi için çalışmaya devam edeceğinizin sözünü almaya geldik” diyen Kerestecioğlu, şöyle konuştu:

“2020 bütçesinde en çok pay ayrılan 2. bakanlıktan söz ediyoruz. Tam 125 milyar TL. Adil, toplumun her kesimini gören bir bölüşüm anlayışıyla çok sayıda sorunu çözebilecek bir tutar. Bu bütçenin yüzde 95’i Cari Transferler (119,6 milyar) altında toplanıyor. Bunun içinde; 57,4 milyar TL hazine yardımı, 4,8 milyon TL kar amacı gütmeyen kuruluşlara yardım ve 32 milyon TL yurt dışı transferi var. Ama bütçe hakkının gerektirdiği şekilde katılımcı ve şeffaf bir süreç işletilmediği için bu transferlerin nereye, kim için, ne amaçla yapıldığının yanıtı yok! Kalanın yüzde 20’sini hane halkına transferler; yüzde 33’ünü ise görev zararları oluşturuyor. Yani 2020 yılında 38,1 milyardan fazla görev zararı yapılması öngörülüyor. Neden milyarlarca liralık görev zararı öngörüldüğünü hakkıyla konuşmazsak adil, eşitlikçi bir bütçeden de bahsedemeyiz. Şu haliyle maalesef bakanlık bütçesi, nereye gittiği belli olmayan transferler ve görev zararları bütçesi. Bu harcamaların nereye yapılacağının halka açıklanması gerekiyor.”

“KADINLARA VE ENGELLİLERE BÜTÇE AYRILMAMIŞ”

Sosyal devlet olmanın gereğinin, eşitsizlikleri ortadan kaldıracak sosyal politikalar üretmek olduğunu vurgulayan Kerestecioğlu, şöyle devam etti:

“Örneğin, kadınları kapitalist piyasa koşullarının insafına terk etmeyen, güvenceli ve eşit ücret alabilecekleri bir ekonomi, istihdam politikası planlamaktır. Engelli yurttaşlara fiili eşitliğin sağlanması için merhamet ve hayırseverlik anlayışından vazgeçilerek, hak temelli bir politikanın kamunun her alanına yerleşmesini sağlamaktır. Fakat bütçede böyle bir planlama yok! 2020 ve sonrasında bakanlık bütçesinde yatırım bütçesi oranları binde 2 oranının altında. Mesela, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün yatırım bütçesi ancak bir daire fiyatı. Sosyal politika, sosyal hizmet; sosyal yardımlardan ibaret değildir. Fakat bugün yoksulluk deyince tek yanıt, sosyal yardıma ayrılan bütçenin her yıl daha da artırılması. Sosyal yardım yoksulluğu, eşitsizliği ortadan kaldırmıyor; yoksulluğu topluma yayarak, sürdürülebilir kılıyor; eşitsizlikleri ve ayrımcılıkları da olağanlaştırıyor. Bugün sınıflar arası, cinsiyetler arası uçurum açılıyorsa, gelir adaletsizliği artıyorsa; sosyal yardımlarla övünen, yardımları siyasileştiren anlayışın bunda payı çok büyük. Sosyal yardım bütçesinin artması sosyal yardıma muhtaç insan sayısının artması demektir, yani övünülecek bir şey değildir aslında! İhtiyacımız, bu anlayışı tersine çevirmek, sosyal yardım bütçesini köklü değişiklikleri hedefleyen bir yatırım, bir sosyal politika bütçesine dönüştürmektir.”

e-Haber Ajansı (e-ha)